ABD Başkanı Donald Trump, "Yakın gelecekte İran ile müzakerelerin gerçekleşme ihtimali yüksek, ancak gerçekleşip gerçekleşmeyeceği kesin değil. Önümüzdeki iki hafta içinde kararımı vereceğim" dedi.
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, İsrail-İran çatışmalarına ve ABD’nin İran’a yönelik saldırılara dahil olup olmayacağına dair açıklamalarda bulundu. Leavitt, ABD Başkanı Donald Trump’ın "Yakın gelecekte İran ile müzakerelerin gerçekleşme ihtimali yüksek, ancak gerçekleşip gerçekleşmeyeceği kesin değil. Önümüzdeki iki hafta içinde kararımı vereceğim" dediğini aktararak, "Bu, doğrudan kendisinin bana ilettiği bir mesajdır" dedi.
Sözcü Leavitt, medyada yer alan spekülasyonlara değinerek, ABD’nin İran’a yönelik doğrudan bir müdahaleye hazırlandığı yönündeki iddiaların henüz netlik kazanmadığını, ancak Başkan Trump’ın karar aşamasına yaklaştığını vurguladı.

ABD ile İran doğrudan ve dolaylı temas halinde
Sözcü Leavitt, Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi’nin İran ve İsrail arasındaki çatışmaların başladığı 13 Haziran tarihinden bu yana defalarca görüştüğünü, bu temasların hem doğrudan hem dolaylı yollarla gerçekleştiğini söyledi. Leavitt, Witkoff’un İran’ın İngiltere, Fransa ve Almanya Dışişleri Bakanlarıyla görüşeceği İsviçre’nin Cenevre kentine gitme planına ilişkin kesin bilgi vermese de, yazışmaların sürdüğünü belirtti.

"Nükleer silah için gereken tek şey Dini Liderin onayı"
İran’a yönelik askeri müdahale ihtimaline ilişkin soruları cevaplayan Leavitt, "Başkan, barışçıl çözüm için tüm şansları denemeye kararlı. Ancak ABD’nin çıkarları tehdit altındaysa, güç kullanmaktan da geri kalmaz" dedi.
İran’ın nükleer silah üretmekten 2 hafta uzakta olduğunu iddia eden Leavitt, "İran, gereken tüm materyale ve teknolojiye sahip. Tek gereken, Dini Liderin onayı" ifadelerini kullandı.

İsrail’in nükleer tesislere saldırıları gündemde
Leavitt, İsrail’in İran’ın Natanz ve İsfahan’daki nükleer tesislerine yönelik saldırılarını da değerlendirdi. İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) operasyonlarının hem fiziksel altyapıyı hedef aldığı hem de İran rejiminin üst düzey isimlerine yönelik olduğu belirten Leavitt, Trump yönetiminin bu gelişmeleri yakından takip ettiği ve Başkan Trump’ın düzenli olarak Ulusal Güvenlik Konseyi’nden bilgilendirme aldığını aktardı.

"İran anlaşma yapmalı, aksi takdirde sonuçlarına katlanmalı "
Sözcü Leavitt, Başkan Trump’ın İran’a "pratik ve gerçekçi" bir anlaşma sunduğunu vurgulayarak, "İran bu anlaşmayı kabul etmeli. Sürekli oyalama taktiği uygulamaları karşısında sabrımız tükenmek üzere" dedi.
İran’ın görüşmelere yanaşmaması durumunda Trump’ın 2 hafta içinde nihai bir karar vereceğini yineleyen Leavitt, "Diplomasi için hala şans var ama sonsuz zaman yok. İran bir anlaşma yapmalı, aksi takdirde sonuçlarına katlanmalı" ifadelerini kullandı.

"Başkan’ın içgüdüleri güçlüdür"
Leavitt, "Başkan Trump, barış için çaba gösteren ancak gerektiğinde kararlı adımlar atan bir liderdir. Başkan’ın içgüdüleri güçlüdür. İran’ın nükleer silah elde etmesine asla izin vermeyecektir" dedi.
Trump’ın bu süreci önceki yönetimden devraldığı krizlerin bir parçası olarak değerlendirdiğini belirten Leavitt, "Başkan, dünyanın en güçlü askeri gücüne sahip ülkenin lideri olarak, tehditleri asla görmezden gelmez" ifadelerini kullandı.

Trump, NATO Zirvesi’ne katılacak
Leavitt, ayrıca Trump’ın önümüzdeki hafta Hollanda’nın Lahey şehrinde gerçekleşecek NATO Zirvesi’ne katılacağını ve Avrupa ülkelerinden gayrisafi yurtiçi hasılalarının en az yüzde 5’ini savunma harcamalarına ayırmalarını isteyeceğini belirterek, "Bu, ABD vergi mükelleflerinin yükünü adil paylaştırmak adına gerekli bir taleptir" dedi.

"Nükleer silahları olmayacak"
Leavitt, İran’ın nükleer silaha ulaşmasının "yalnızca İsrail’e değil, tüm insanlığa yönelik bir tehdit" olduğunu vurguladı. Trump’ın bu konudaki kararlılığına dikkat çeken Leavitt, "Trump bunu bir siyasi görüş olarak değil, yaşamı boyunca savunduğu bir ilke olarak görüyor" ifadelerini kullandı.

Trump’tan TikTok kararı
Leavitt, ayrıca Çin merkezli dünyaca ünlü sosyal medya platformu TikTok yasağının 90 gün daha uzatıldığını açıklayarak, "100 milyon ABD’linin kullandığı bu uygulama hem popüler hem de güvenlik riski taşıyor. Başkan, verilerin korunması ve ifade özgürlüğünün aynı anda sağlanabileceğine inanıyor" dedi.