
Fenoreporter yazarı Ebru Bozcuk yeni kaleme aldığı 'Gönül Dili' yazısında dikkat çeken ifadeler kullandı.
Fenoreporter yazarı Ebru Bozcuk yeni kaleme aldığı 'Gönül Dili' yazısında dikkat çeken ifadeler kullandı.
İşte Ebru Bozcuk'un 'Gönül Dili' başlıklı o yazısı..
"GEÇMİŞ OLSUN " ne güzel bir ifadedir hiç düşündünüz mü?...
Destek, ilgi, telkin, metanet, ve hatta biraz da kadere teslimiyet içerir.
Acılar, sancılar ve belki de yıkıntılar içinde olduğunuz anlarda yüreğinize bir nebze de olsa su serpen bir nefes gibi gelir.
O an hiç bir şey geçmez belki fakat geçeceğini hatırlatır size.
İyileşmeye başlamanın yolunu açar belki de...
Bizim dilimizde bunun gibi az sözle fakat derin anlamıyla yüreğimizi ferahlatan ne çok söz vardır esasında.
Mesela, "CANIN SAĞ OLSUN " sözü de muhteşemdir.
Söyleyiş biçimine göre anlamı değişkendir. Kimi zaman, "Aşk olsun, ne var bunda dert etme, bu da geçer elbet" anlamında, kimi zaman da "Alacağın olsun, senin dediğin gibi olsun ama dert et bunu" mesajını vermek için de kullanılabilir.
"Aslolan yaşamaktır" anlayışını üç kelime ile bundan daha güzel nasıl ifade edebilirsiniz ki?...
"ŞÜKÜRLER OLSUN " da rakipsiz bir başka harika ifadelerden birisidir.
Şükür, hayatın her anında olduğu sürece yaşamak anlam kazanıyor.
Önce elimizdekilerin kıymetini bilelim ki sonrasında yeni bir şeyler isteme hakkını elde edelim değil mi?
Hayata sarılmak gibidir bu iki kelime. Kendi kalbini hoşnut edebilme sanatıdır.
Bir nevi tevekkül halidir esasında ve varoluşun en güzel yansımasıdır...
Yine güzel bir cümle daha... "HAYIRLI İŞLER "
Dilden çıktığı vakit o ortama nasıl da pozitif bir enerji, motivasyon ve moral yaydığı aşikardır...
İyiye meyletme, iyiyi isteme halidir. Berekettir, temiz bir kalptir esasında...
"BAŞINIZ SAĞ OLSUN"... İçeriğine baktığında ölüm acısını en derininden yaşarken egoist bir dilek gibi gelebilir fakat ölümlü bir dünyada olduğumuzu ve yaşamaktan başka asli bir görevimiz olmadığını hatırlatan ne güzel bir sözdür.
Bir nevi kendine getirme halidir.
"Ölenle ölünmez, o öldü fakat sizler sağsınız, sizin ömrünüz uzun olsun" mesajıdır.
Geçmiş zamanlarda "BAŞIN SAĞALSIN" olarak kullanılmaktadır ki buradaki mana çok daha derindir.
"Yaran geçsin" anlamındadır ve bence o günlerde dile getirilecek en güzel temennidir.
"KOLAY GELSİN" de ne sıcak, ne içten bir sözdür.
Çoğu zaman "Kolaysa başına gelsin" diyerek geri püskürtülse de iyi niyetle söylendiği asla unutulmamalıdır.
Bir nevi işin ucundan yüreğinle tutma halidir. Bir kalp temizliği ifadesidir.
"AFİYET OLSUN"... Aslında zevke, keyfe ortak olma, onu kutlama ifadesidir.
Sağlıcakla yiyin, şifa olsun, sağlık olsun anlamına gelir ki bu pek mühimdir.
Yolun açık olsun, bunda da vardır bir hayır, güle güle büyüsün, bahtı açık olsun, bereketi bol olsun gibi ne çok iyi niyet bildiren söz pelesenk olmuştur dilimize...
Böylesine kadim kültürden gelen bir topluluk olarak günümüzde bir iki kelimenin arasına sıkışıp kalmış olmak çok üzücü doğrusu...
Son zamanlarda özellikle gençliğin , her cümleyi onaylamak adına "Aynen" kelimesini haddinden fazla kullanması Türk diline büyük bir ihanet gibi geliyor bana...
"Gönül" gibi muhteşem bir kelimeye sahip olduğumuz ve karşılığının hiç bir dilde tercüme edilme imkanı olmayan zengin ve derin bir lügata sahipken bu çaresiz sıkışmışlık kabul edilebilir gibi değil...
İfade yeteneğinin yerle yeksan olduğu bu çağda, inceliklerin de her geçen gün yok olup gittiğini görüyoruz.
Oysa çok uzun cümlelere de gerek yok fakat aynı kelimelerin ardına sığınıp bütün bir hayatı ifade etme şekline dönmesi çok dramatik...
Geçmiş olsun deyin, gönlünü ferah tut deyin, canın sağ olsun deyin fakat "aynen" demeyin ki karşınızdakinin kalbine ucundan da olsa dokunma fırsatını kaybetmeyin.
İnceliklere tutunmak dileğiyle...
Ebru BOZCUK