
Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük beyin ve sinir cerrahisi uzmanlarından Prof. Dr. Gazi Yaşargil 99 yaşında hayatını kaybetti.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, Prof. Yaşargil, 2000 yılında Amerikan Beyin Cerrahları Derneği (AANS) tarafından "Yüzyılın Beyin Cerrahı" unvanı almıştı. Yaşargil, 6 Temmuz 1925'te babasının kaymakamlık görevi yaptığı Diyarbakır'ın Lice ilçesinde doğmuştu.
Yaşargil'in ölüm haberini Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu sosyal medya hesaplarından duyurdu. Memişoğlu mesajında, "Bilime adadığı ve bir asra yaklaştığı ömründe hepimiz için örnek teşkil eden nice işe imza atmıştı. Onun hatırasını yaşatmak için elimizden geleni yapacağız" ifadelerine yer verdi. Türk Nöroşirürji Derneği Yönetim Kurulu, taziye mesajında "Modern beyin cerrahisinin kurucusu, mikronöroşirürjinin öncüsü, bilimsel çalışmalarıyla yalnızca tıp tarihinde değil insanlık tarihinde de silinmez izler bırakan" dedi.
Dernek Prof. Yaşargil için "yetiştirdiği onlarca nesil bilim insanıyla da hepimizin üzerinde silinmez bir iz bırakmıştır" ded ve ekledi: "Mikroskop altında cerrahiyi yeniden tanımlayan öncü yaklaşımı, binlerce hastanın yaşamına umut olmuş; dünya tıbbının yönünü değiştirmiştir. "Türk Nöroşirürji Derneği'nin onur üyesi, ülkemizin ve dünyanın gururu olan bu büyük hocamızın bıraktığı miras, yalnızca meslek hayatımıza değil, insanlığa da ışık tutmaya devam edecektir.”
Gazi Yaşargil, eğitim hayatına başkent Ankara'da başladı. Atatürk Lisesi'nde Latince öğretilen klasik şubeden Mayıs 1943'te mezun oldu. Amerikan Beyin Cerrahları Birliği'nin YouTube kanalına yakın zamanda verdiği bir röportajda, mezuniyetinin hemen ardından Avrupa'yı keşfetmek amacıyla Türkiye'den ayrılmaya karar verdiğini anlattı.
"O zamanlar meraklı bir gençtim. Bir şey yapmak istediğimde, onu elde edebilmek için çok çalışırdım. İkinci Dünya Savaşı sırasında cebimde 200-300 İsviçre frankıyla yola çıktım. Avrupa'daki eğitimime böyle başladım. Çılgınca bir hayaldi ama üstesinden geldim.”
O sene Almanya'da Friedrich Schiller Üniversitesi'nde tıp fakültesinde eğitimine başladı, iki sömester sonra İkinci Dünya Savaşı'nın bitmesiyle birlikte 1945'de İsviçre'ye geçti. Basel Üniversitesi'nde tıp eğitimine devam edip 1949'da mezun oldu. Röportajında o yıllardaki çalışma tutkusundan bahseden Yaşargil, "Çalışmaya bağımlıydım adeta. Aptalca şeyler yoktu, partilere gitmezdim. Ne bira içtim ne şarap. Hayatımda içkiye yer yoktu" dedi.
Modern mikro cerrahinin öncülerinden
1950-1953 yılları arasında birer sene nöroloji-psikiyatri, dahiliye ve genel cerrahide asistanlık yaptıktan sonra Ocak 1953'de Zürich Üniversitesi'nde beyin cerrahisi kliniğinde uzmanlığını yaptı. 1960 yılında doçent, 1965 yılında profesör, 1973'de ordinarius profesör olup aynı klinikte 1993 yılına kadar direktörlük yaptı. Yaşargil, beyin ve sinir cerrahi alanındaki modern mikro tekniklerin öncülerinden kabul ediliyor. Mikrovasküler cerrahiyi beyin damarlarına ilk uygulayan isim olan Yaşargil, Parkinson ve epilepsi cerrahisinden beyin tümörlerine kadar birçok alanda mikrocerrahiyi rutin hale getirerek nöroşirurjide yeni bir çağ başlattı. Zürich'de Nörofizyolog Prof. Oscar Wyss'in yardımıyla ilk defa yüksek-frekanslı koagülasyon tekniğini kullandı ve bu teknik küresel kabullendi. 1968-1993 yılları arasında Zürich'te kurduğu laboratuvarda dünyanın dört bir yanından gelen 3000'i aşkın cerraha mikrocerrahi eğitimi verdi.
1994'te ABD'de Arkansas Üniversitesi'nde profesörlük görevine getirilen Yaşargil, burada da mikronöroşirurji laboratuvarı kurdu, eğitim ve ameliyatlarına devam etti. Bu üniversiteden Ekim 2023'te emekli oldu. 2013'ten itibaren İstanbul'da Yeditepe Üniversitesi'nde akademik ve cerrahi çalışmalarını sürdürmüş Prof. Dr. Yaşargil'in adı, Oxford, Beijing ve Little Rock'ta kurulan mikrocerrahi laboratuvarlarına verildi. Çok sayıda onursal profesörlük ve fahri doktora unvanına layık görülen Yaşargil'in katkıları, Zürich Üniversitesi'nde düzenli olarak yapılan "Yaşargil Konferansları" ile yaşatıldı.