AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İnsan Hakları Başkanı Prof. Dr. Hasan Basri Yalçın, "Hem bireyi hem kamu düzenini korumak, hem özgürlüğü hem sorumluluğu birlikte taşımak mümkündür. Bu anlayışla çıktığımız yolda, insanı korumaya, insanlığı yaşatmaya ve daha adil bir dünya kurma mücadelesine devam edeceğiz" dedi.
AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı tarafından organize edilen ‘81 İl Teşkilatı Eğitim ve İstişare Kampı’ Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde bulunan bir otelde gerçekleştirildi. Program, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İnsan Hakları Başkanı Hasan Basri Yalçın tarafından yapılan açılış konuşması ile başladı.
Programda konuşan Yalçın, dünya siyasetinin büyük bir dönüşümden geçtiğini belirterek, "Bu gerçek çok uzun süredir birçok zeminde birçok aktör tarafından dile getiriliyor. Ancak yapılan değerlendirmelerin birçoğu eski usulle sadece devletler arası ilişkilerin jeopolitik ve jeoekonomik değişimlere odaklanıyor" ifadelerini kullandı.
Uluslararası güç dengelerinin değiştiğini, yeni küresel aktörlerin ortaya çıktığını, klasik bazı büyük güçlerin sahneden çekilebileceği gibi yorumların yapıldığını hatırlatan Yalçın, bu tür değerlendirmelerin çoğunluğunun haklılık payına sahip olduğunu fakat dünya siyasetinde yaşanan dönüşümün derinliğini kavramaktan uzak değerlendirmeler olduğunu dile getirdi.
Dönüşümün yalnızca devletler arası değil insanlar arası ilişkileri de kapsadığını ifade eden Yalçın, uluslararası düzenin tüm boyutlarını oldukça derinden etkileyen bir kırılma yaşandığını belirterek, "Uluslararası kurumların rolü sorgulanıyor, küresel ticaretin yapısı değişiyor; normlar, kurallar, ilkeler yeniden tanımlanıyor. İşte bu nedenle sadece devletler değil, bireyler de bu dönüşümün merkezinde yer alıyor. Üretim araçlarından ideolojilere, gündelik yaşam dinamiklerinden insan haklarına kadar pek çok temel alanda sarsıcı bir yeniden yapılanma süreci içindeyiz. Küresel sistemdeki mevcut düzensizlik, jeopolitik belirsizliklerle ve hızlı teknolojik dönüşümlerle birleşerek çok farklı bir döneme girildiğinin işaretini veriyor. Genel kabul görmüş tarihsel bir ilerleyiş anlatısı içinde yıllardır gelmekte olduğu söylenen dijital çağa artık tam manasıyla girmiş durumdayız" şeklinde konuştu.
Yalçın, Türkiye’nin durduğu pozisyon açısıyla önem kazandığını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Vesayet düzenini geride bırakmış, ayakları üstünde duran, güçlü bir Türkiye, yeni dönemde yalnızca yeni bir uluslararası konum edinmekle kalmayacak, aynı zamanda yeni bir siyaset dili üretecektir. Bu siyaset dili, insanı merkeze alan, dijital dünyanın risklerini gözeten, hak ve adalet zemininde yükselen bir anlayışı temsil ediyor. Çünkü biliyoruz ki dijitalleşme sadece daha iyiye ve doğruya giden bir teknolojik sıçramadan ibaret değildir. Bu da aynı zamanda ciddi güvenlik açıkları üretmektedir. Dijital mecralarda türeyen adaletsizlikler, gençlerin ailelerinden kopmasına, toplumun millî ve manevî değerlerinden uzaklaşmasına neden olmaktadır. Böyle bir ortamda insan, kendini değersizleşmiş hissetmekte; insanlık, dijital algoritmalara hapsolmuş bir şekilde kimliğini, kişiliğini ve kendisini yitirmektedir."
"İnsanı korumaya, insanlığı yaşatmaya ve daha adil bir dünya kurma mücadelesine devam edeceğiz"
AK Parti’nin insan hakları anlayışı ile yalnızca bireyin değil; ailenin, toplumun, kültürün ve inancın da korunduğuna dikkati çeken Yalçın, "Hem bireyi hem kamu düzenini korumak, hem özgürlüğü hem sorumluluğu birlikte taşımak mümkündür. Bu anlayışla çıktığımız yolda, insanı korumaya, insanlığı yaşatmaya ve daha adil bir dünya kurma mücadelesine devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"Sorunların kaynağı olan bu düzenin artık sorgulanma vakti gelmiştir"
İmtiyazların belli aktörlere aktığı, maliyetlerin ise mazlumlar tarafından çekildiği bir düzenden insanlığa zerre kadar fayda gelmeyeceğini dile getiren Yalçın, "Mevcut uluslararası düzen, 76 sene önce bugün insanlığa verdiği vaatleri yerine getirememektedir. Küresel düzlemde sorunlara çözüm üretmeyen; üretmediği gibi kendisi de sorunların kaynağı olan bu düzenin artık sorgulanma vakti gelmiştir. Bu nedenle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sıklıkla haykırdığı gibi ‘Dünya beşten büyüktür’ demek, aynı zamanda ciddi bir sorgulamanın dışa vurumudur" şeklinde konuştu.
Yalçın konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yine insan hakları kavramını sadece bireyselci değerler üzerinden anlamıyoruz. Bireyi merkeze alıp toplumu ve kamu düzenini göz ardı eden bir yaklaşım, bugün toplumun bir arada yaşama irade ve çabasına yönelik büyük bir tehdittir. Bu anlayışın son dönemdeki en belirgin örneği LGBT sapkınlığıdır. Bireysel özgürlük kisvesi altında, yönelim ve tercih gibi kavramsal tuzaklarla bezenmiş bir şekilde adeta insanlığın üzerine kara bir bulut gibi çökmeye çalışan bu akımın dayatmalarına asla ama asla boyun eğmeyeceğiz. Ailemizi, çocuklarımızı ve nesillerimizi bu sapkınlıktan sonuna kadar koruyacağız."
Türkiye’nin yeni döneme en hazır giren ülkelerden birisi olduğunun altını çizen Yalçın, "Türkiye olarak bu yeni döneme en hazır giren ülkelerden biriyiz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde "Terörsüz Türkiye" hedefiyle beraber terör belasından da kurtulma anlamında önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemin içindeyiz. Terör örgütünün silah bırakma açıklamasıyla beraber önemli bir eşik aşılmıştır. Önümüze yeni kapılar açılmış, yeni imkanlar mümkün hale gelmiştir" dedi.
AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı tarafından organize edilen ‘81 İl Teşkilatı Eğitim ve İstişare Kampı’ Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde bulunan bir otelde gerçekleştirildi. Program, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İnsan Hakları Başkanı Hasan Basri Yalçın tarafından yapılan açılış konuşması ile başladı.
Programda konuşan Yalçın, dünya siyasetinin büyük bir dönüşümden geçtiğini belirterek, "Bu gerçek çok uzun süredir birçok zeminde birçok aktör tarafından dile getiriliyor. Ancak yapılan değerlendirmelerin birçoğu eski usulle sadece devletler arası ilişkilerin jeopolitik ve jeoekonomik değişimlere odaklanıyor" ifadelerini kullandı.
Uluslararası güç dengelerinin değiştiğini, yeni küresel aktörlerin ortaya çıktığını, klasik bazı büyük güçlerin sahneden çekilebileceği gibi yorumların yapıldığını hatırlatan Yalçın, bu tür değerlendirmelerin çoğunluğunun haklılık payına sahip olduğunu fakat dünya siyasetinde yaşanan dönüşümün derinliğini kavramaktan uzak değerlendirmeler olduğunu dile getirdi.
Dönüşümün yalnızca devletler arası değil insanlar arası ilişkileri de kapsadığını ifade eden Yalçın, uluslararası düzenin tüm boyutlarını oldukça derinden etkileyen bir kırılma yaşandığını belirterek, "Uluslararası kurumların rolü sorgulanıyor, küresel ticaretin yapısı değişiyor; normlar, kurallar, ilkeler yeniden tanımlanıyor. İşte bu nedenle sadece devletler değil, bireyler de bu dönüşümün merkezinde yer alıyor. Üretim araçlarından ideolojilere, gündelik yaşam dinamiklerinden insan haklarına kadar pek çok temel alanda sarsıcı bir yeniden yapılanma süreci içindeyiz. Küresel sistemdeki mevcut düzensizlik, jeopolitik belirsizliklerle ve hızlı teknolojik dönüşümlerle birleşerek çok farklı bir döneme girildiğinin işaretini veriyor. Genel kabul görmüş tarihsel bir ilerleyiş anlatısı içinde yıllardır gelmekte olduğu söylenen dijital çağa artık tam manasıyla girmiş durumdayız" şeklinde konuştu.
Yalçın, Türkiye’nin durduğu pozisyon açısıyla önem kazandığını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Vesayet düzenini geride bırakmış, ayakları üstünde duran, güçlü bir Türkiye, yeni dönemde yalnızca yeni bir uluslararası konum edinmekle kalmayacak, aynı zamanda yeni bir siyaset dili üretecektir. Bu siyaset dili, insanı merkeze alan, dijital dünyanın risklerini gözeten, hak ve adalet zemininde yükselen bir anlayışı temsil ediyor. Çünkü biliyoruz ki dijitalleşme sadece daha iyiye ve doğruya giden bir teknolojik sıçramadan ibaret değildir. Bu da aynı zamanda ciddi güvenlik açıkları üretmektedir. Dijital mecralarda türeyen adaletsizlikler, gençlerin ailelerinden kopmasına, toplumun millî ve manevî değerlerinden uzaklaşmasına neden olmaktadır. Böyle bir ortamda insan, kendini değersizleşmiş hissetmekte; insanlık, dijital algoritmalara hapsolmuş bir şekilde kimliğini, kişiliğini ve kendisini yitirmektedir."
"İnsanı korumaya, insanlığı yaşatmaya ve daha adil bir dünya kurma mücadelesine devam edeceğiz"
AK Parti’nin insan hakları anlayışı ile yalnızca bireyin değil; ailenin, toplumun, kültürün ve inancın da korunduğuna dikkati çeken Yalçın, "Hem bireyi hem kamu düzenini korumak, hem özgürlüğü hem sorumluluğu birlikte taşımak mümkündür. Bu anlayışla çıktığımız yolda, insanı korumaya, insanlığı yaşatmaya ve daha adil bir dünya kurma mücadelesine devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"Sorunların kaynağı olan bu düzenin artık sorgulanma vakti gelmiştir"
İmtiyazların belli aktörlere aktığı, maliyetlerin ise mazlumlar tarafından çekildiği bir düzenden insanlığa zerre kadar fayda gelmeyeceğini dile getiren Yalçın, "Mevcut uluslararası düzen, 76 sene önce bugün insanlığa verdiği vaatleri yerine getirememektedir. Küresel düzlemde sorunlara çözüm üretmeyen; üretmediği gibi kendisi de sorunların kaynağı olan bu düzenin artık sorgulanma vakti gelmiştir. Bu nedenle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sıklıkla haykırdığı gibi ‘Dünya beşten büyüktür’ demek, aynı zamanda ciddi bir sorgulamanın dışa vurumudur" şeklinde konuştu.
Yalçın konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yine insan hakları kavramını sadece bireyselci değerler üzerinden anlamıyoruz. Bireyi merkeze alıp toplumu ve kamu düzenini göz ardı eden bir yaklaşım, bugün toplumun bir arada yaşama irade ve çabasına yönelik büyük bir tehdittir. Bu anlayışın son dönemdeki en belirgin örneği LGBT sapkınlığıdır. Bireysel özgürlük kisvesi altında, yönelim ve tercih gibi kavramsal tuzaklarla bezenmiş bir şekilde adeta insanlığın üzerine kara bir bulut gibi çökmeye çalışan bu akımın dayatmalarına asla ama asla boyun eğmeyeceğiz. Ailemizi, çocuklarımızı ve nesillerimizi bu sapkınlıktan sonuna kadar koruyacağız."
Türkiye’nin yeni döneme en hazır giren ülkelerden birisi olduğunun altını çizen Yalçın, "Türkiye olarak bu yeni döneme en hazır giren ülkelerden biriyiz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde "Terörsüz Türkiye" hedefiyle beraber terör belasından da kurtulma anlamında önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemin içindeyiz. Terör örgütünün silah bırakma açıklamasıyla beraber önemli bir eşik aşılmıştır. Önümüze yeni kapılar açılmış, yeni imkanlar mümkün hale gelmiştir" dedi.

İhlas Haber Ajanası
Fenoreporter’deki bu bölümde, İhlas Haber Ajansı (İHA) tarafından sağlanan haberler, herhangi bir editoryal müdahale olmaksızın doğrudan ajans kanallarından iletildiği şekliyle yayınlanmaktadır. Bu alanda yer alan tüm haberlerin hukuki sorumluluğu, haberi ileten ajanslara aittir.